Oyunlar ve Ruh Sağlığı

5 dakika okundu.

COVID-19 salgını boyunca birçok çocuk ve genç, bilgisayarlarda ve diğer elektronik cihazlarda uzun saatler geçiriyor. Okulların kapatılması dersleri çevrimiçi hale getirirken, halk sağlığı kısıtlamaları gençleri daha az eğlence aktivitesi ile baş başa bıraktı.

Günlük yaşamın monotonluğundan ve stresinden kaçmak için insanlar kendilerini oyuna vermeye başladılar. Günümüz oyunları her ne kadar rekabetçi ağırlıklı olsa da içlerinde huzur verici birçok oyun bulunmakta. İnsan beyni oyun oynarken etrafında bir tehdit algılamadığından ötürü günlük sıkıntıları ve sorunları unutarak yerini rahatlığa bırakıyor. Glassgow Üniversitesi’nden Dr. Matthew Barr şöyle diyor: “Rahatlamak için bir oyun seçmek büyük ölçüde kişiye bağlıdır”, rahatlatıcı oyunları seçerken dikkat etmeniz ve mümkünse rekabetçi ve nişancı oyunlarından kaçınmanız gerekiyor. Yaptığınız oyun seçiminin bu minvalde önemi çok büyük, ayrıca oynadığınız oyunun komplike olmaması ve tekdüze ilerlemesi çok daha iyi olacaktır.

Stres yönetiminin yanı sıra oyunlar insan iletişimine de katkı sağlamakta, şöyle ki: Stardew Valley kısa süre önce, dünyanın dört bir yanındaki oyuncuların herhangi bir zamanda herhangi bir yerde birbirleriyle ortak çalışmasına izin veren bir işbirliği modunu oyuna ekledi. Bu, belki de sosyal açıdan içine kapanık olan insanlara, benzer psikolojide olan bireyler ile bağlantı kurma ve yalnız hissetmekten kaçınmaları için bir fırsat sunuyor.

Video oyunları vizyonunuzu geliştirebilir.

10 saat boyunca ekrana doğrudan bakmadığınız veya iki adım ötede oturmadığınız sürece, video oyunları oynamak aslında görme duyunuzu geliştirebilir. Bir çalışmada, oyuncu olmayan 10 erkek öğrenci, birinci şahıs aksiyon oyunlarında 30 saat boyunca eğitilerek diğer bir 10 oyuncu olmayan öğrenciye karşı test edildi. Oyun oynayan öğrenciler, karmaşık alanlarda nesneleri daha net görebildiler. Daha küçük detayları görmek için beyinlerini eğitebildiler çünkü oyunlarda her detay özenle ve sizin görmeniz için tasarlanmakta.

Ruh sağlığı

Bazı psikolojik rahatsızlıklara karşı olan önyargı şükür ki yok olmaya başladı. Ve birçok medya türü, depresyon ve anksiyete gibi durumları geçmişte olduğundan daha doğru ve empatik bir şekilde temsil etmek için çaba sarf etmeye başladı. Bazı yeni video oyunları da bu eğilimi takip ediyor gibi görünüyor. Örneğin Celeste (Matt Thorson, 2018), sürekli panik ataklarını ve depresyonunu atlatmak için bir dağa tırmanmaya çalışan genç bir kadının yolculuğunu konu alan bir platform oyunudur. Hikayenin sonunda, görevini başarmak için duygularıyla savaşmak yerine onları kabul etmesi ve onlar ile barışık olması gerektiğini fark eder.

Bir başka örnek de, psikozdan muzdarip bir kahramana odaklanan Hellblade: Senua’s Sacrifice (Ninja Theory, 2017). Geliştiriciler, sunumu olabildiğince doğru hale getirmek için bu hastalıktan muzdarip insanlar ile birlikte çalıştıklarını söylemekte.

Video oyunları muazzam bir potansiyele sahip, ancak şimdilik profesyonel yardımın yerini alacak durumda değiller. Zorlanıyorsanız kesinlikle bir uzman yardımı almaktan çekinmeyin, unutmayın ki hiçbir şey sağlığınızdan daha önemli değil.

Kaynak:

Lifehacker

Weforum

Game Designing

US National Library of Medicine & National Institutes of Health

Science Focus

İlginizi Çekebilir:

Geçmişten Bugüne Espor Tarihi

Yiğithan Demirçin

Product Marketing Manager @ 5Deniz

Cevap Yaz

on Paylaşımı